17 Şubat 2014 Pazartesi

TAKVİMDEN




                     TAKVİM  YAPRAĞI

                     17  ŞUBAT  2014

                     " ( İnsanlar)  kendi  aralarında  ( din  ve  devlet  işlerini ) bozdular. Halbuki  hepsi  bize  döneceklerdir.  ( Enbiyâ, 93 )

                     " Muhakkak ki  Cenab-ı  Hak, bana  sizin  mütevazı  olmanızı , birinizin  diğerine  övünmemesini  ve  zulmedip  haddi  aşmamasını  vahyetti. (Hâdis-i Şerif )

                     Önemli  Olaylar

                     Bu gün Şeyh Şamil'in vefatının ( 1871 ) yıl dönümü.Allah rahmet etsin.

                     Türk Medeni Kanunu'nun Kabulünün de ( 1926 )  sene-i devriyesi.

16 Şubat 2014 Pazar

Peygamberimizin Sözlerini Hatırlayalım



                Peygamberimizin (sav ) Nasihatlerinden

 
               - Dostunu zaman zaman ziyaret et ki sevgin artsın. 

            - Hasta ziyaretine gittiğinizde ona, ömrü ve hastalığı hususunda güzel sözler söyleyip, ümit veriniz.

            - Mü'minin niyeti, amelinden hayırlıdır. 

             -Müslümanların derdini dert edinmeyen onlardan değildir. 

             -Ya hayır konuş, ya da sus. 

             -Edepsizlik ve çirkin söz girdiği şeyi çirkinleştirir. Haya ise girdiği şeyi güzelleştirir.

                 -Çin’de bile olsa ilmi alınız.

                      -İnsanların en hayırlısı, insanlara en faydalı olanıdır.

                      -Komşusu aç iken, kendisi tok yatan bizden değildir.

                      -Sözünde durmak, ahdini yerine getirmek îmandandır.

                      -Müslümanlık, güzel ahlâktan ibarettir.

12 Şubat 2014 Çarşamba

Ayrılık acısını bir de A. KARAKOÇ 'dan okuyalım.


             Ayıp

   Kara gözlüm bu ayrılık yetişir,                                 
    İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
    Elim değse akan sular tutuşur
    İçim dışım yanar oldu gel gayrı.

Ayların sırtında yıllar taşındı,
Sanma ki garibi eller düşündü.
Bebekler evlendi, yollar aşındı
Kozalaklar çınar oldu gel gayrı.

Hesap et gideli sen gurbet ile
Otuz ay tutuldu kolay mı dile?
Hapisler,sürgünler,esirler bile
Sılasına döner oldu gel gayrı.

Gönlüm sende,gözüm yollarda durdu,
Saat isyan etti, takvim kudurdu.
Hasret hançerini bağrıma vurdu
Yüreciğim kanar oldu gel gayrı.

Emeği boşadır yuvasız kuşun...
Nerdeyse toprağa değecek başın.
Beni düşünmezsen kendini düşün
Herkes seni kınar oldu gel gayrı.

Abdurrahim Karakoç



                             ABDURRAHİM  KARAKOÇ



               Abdürrahim Karakoç, tanınmış  şairlerimizdendir. 1932 yılında  Kahramanmaraş  Ekinözü  ilçesinde  doğdu. Dedesi, babası ve kardeşleri de şair olan  sülaleden gelince, şiire çocukluktan başladı. İlk yazdığı şiirleri 2 kitap olacak hacimde iken beğenmeyip yakmış.1958 yılından itibaren yazdıklarını 'Hasan'a Mektuplar' adı altında toplayıp, 1964 yılında  bastırdı. Fedai Yayınları arasında çıkan bu eser kısa zamanda tükenince ; hemen ardından 2. baskısını çıkardı.
             1958 yılında bulunduğu kasabada belediyede  memuriyete başladıi. 1981 yılında emekli oldu.1985 yılında başladığı gazeteciliği sürdürüyor. 
             Serdengeçti, Töre-Devlet, Ocak, Yeni Düşünce, Yenisey, Alperen yayınlarından   12 şiir kitabı, bir tane de makalelerinden derlenen nesir kitabı çıktı.
              7 Haziran 2012 tarihinde Ankara'da tedavi gördüğü Gazi Üniversitesi hastanesinde vefat etti. Allah rahmet etsin.

 

9 Şubat 2014 Pazar

E - RADYOLOJİ SİSTEMİ İLE MR, X- RAY GİBİ BİLGİLER ELEKTRONİK ORTAMDA SAKLANACAK




                           

e-Radyoloji sistemi geliyor

İSTANBUL AJANSI

Sağlık Bakanlığı “Teletıp” projesinin ilk adımı olan "e-radyoloji" ile MR, tomografi, EKG, sintigrafi sonuçlarını elektronik ortamda saklayabilecek.

Sağlık Bakanlığı “Teletıp” projesinin ilk adımı olan "e-radyoloji" ile, birçok hastalığa tanı konulmasına ve tedavinin planmasına olanak sağlayan MR, tomografi, EKG, sintigrafi, Direkt X-Ray, USG, mikroskopi, mamografi, CT, CR ve anjiyografi sonuçları, elektronik ortamda değerlendirilerek vakalar incelenecek. 

Hastanın sonucu hekime yorumlatmasına gerek kalmayacak sistem sayesinde, tekrarlanan tetkikler engellenmiş olacak, hastanelerin film maliyetleri azalacak, radyolojik görüntülerin ve bu görüntülere ait raporların tedavinin her seviyesinde yetkilendirilmiş klinisyenler ile paylaşımı sağlanabilecek.

Sağlık Bilgi Sistemleri Genel Müdürü Hakkı Öztürk, "E-Radyoloji ile elektronik ortamda vaka değerlendirmesi yapılabilecek, tekrarlanan tetkikler engellenmiş olacak, hastanelerin film maliyetleri azalacak, radyolojik görüntülerin ve bu görüntülere ait raporların tedavinin her seviyesinde yetkilendirilmiş klinisyenler ile paylaşımı sağlanabilecek" şeklinde konuştu.

7 Şubat 2014 Cuma

EŞEK İNADI



                                        ADIGÜZEL DAYI VE BİR ANISI    

          Adıgüzel dayı.. Tanıyanınız vardır. Ağdunut köyündendi.  1.90 'a yakın boyu,  iri yapılı gövdesiyle mütenasip  göğsüne kadar inen  gür sakalıyla dimdik,duruşu ve heybetli yapısına rağmen,yüzünden hiç eksik olmayan tebessümü ile sevimli ve cana yakın bir insandı.İyi bir insandı.Allah rahmet etsin.
         Aşağı Yabanlı'dan Hoca gil  ile dünür olan Adıgüzel dayıyı,   tüm yabanlılılar çok severdi.Hele kış aylarında , Adıgüzel dayı bir gelse de güzel bir kar yağsa ; " kamalak "  avı yapsak diye dört gözle beklerlerdi. Çünkü daha önceki  gelişlerinde keyifli  av yapılan diz boyu karları beraberinde getirmişti.
        Hoş sohbetti Adıgüzel dayı. Nüktedandı  Zekice yaptığı  ince esprileri bazılarınca  " neden "  sonra  anlaşılır da gülüşmelere sebep olurdu. Dinlediklerimden hatırımda kalanları  fırsat buldukça yazıp, paylaşmak istiyorum. Ama O'ndan dinlediklerini keşke çok sevgili torunu Mahir Yılmaz, o kıvrak, akıcı , adı gibi mahir diliyle yazsa da  zevkle okusak.
        Neyse..
        Bir gün sohbet sırasında   " inat ve inatlaşma " üzerine konuşuluyordu ki ; laf dönüp dolaşıp - af buyurun  -   " eşek inadı "na geldi. İşte bu esnada söze başlayan Adıgüzel dayı  başından geçen bir hadiseyi anlattı.
        Hikaye, Eşek İnadı  :
     "  --   Kış mevsiminde hayvanlar ahırda bakılıp besleniyor.Ama  çocuklar  sağ olsunlar o işleri bana bırakmıyorlar. Bununla beraber bir gün de hayvanlara ben bakayım diye ahıra indim.İneklerin, öküzlerin, danaların vs.  altlarını süpürdüm.Sıra eşeğin altını süpürmeye geldi. Ama eşeği biraz öteye gitsin de altını süpüreyim diye ittiriyorum, o geri geliyor.Ben ittiriyorum, O  geri geliyor.Baktım olacak gibi değil, kenarda duran küreği aldım,eşeği öteye ittirip küreği böğrüne dayayıp altını süpürdüm.Sonra çeşmeye gidip elimi yüzümü yıkadım.Orada bir süre sohbet edip oyalandıktan sonra ahıra gidip baktığımda, eşeğin halen küreğe dayalı vaziyette durduğunu gördüm.İnada bak ki ;  küreği çekince  pat diye yere düştü ." dedi.
       Adıgüzel dayının kendine özgü o tatlı anlatımının ardından atılan kahkahaları şu an duyar gibiyim.