27 Nisan 2014 Pazar



                   SÂMİHA AYVERDİ :
         1905 yılında İstanbul'da doğdu. Beş yaşında mahalle mektebine giderek başladığı öğrenimine, daha sonra Süleymaniye İnas Numune Mektebi’ne devam ederek 1921 yılında mezun oldu.Daha sonra da özel eğitim aldı. Çok iyi derecede fransızca öğendi. Müzikle de ilgilendiği gibi keman da çalardı. İlk kitabını 1938 de yayınladı. Kırktan fazla kitap yazdı. Hikaye,roman,biyografi,mektup,hatıra,makale ve daha başka türlerde eser verdi. Üniversite gençliği eserlerinden çok istifade etti.
        Son destan şairimiz Niyazi Yıldırım Gençosman; Samiha Ayverdi için şu beyti düşmüştür :
 “Bir anne ki muhterem anneler âleminden 
 Elli yıl nesilleri emzirdi kaleminden” 
        Mart 1993 de İstanbul'da vefat etti.
        Allah Rahmet etsin.

     


24 Nisan 2014 Perşembe

T Ü R K Ü

   
                                      Karpuz  Getir Yiyeyim
                                      Aç  Odanı  Gireyim
             Yedilik hece vezinli ve anonim.       
            Türkü,  Elazığ Yöresine ait diye bilinir. Diyarbakır türküsü olduğu da söylenir.  İlk defa Celal Güzelses  söylemiş. Elazığ ve Diyarbakır yöresi türkülerinde benzerlik çok.Belki de, yöre halkı komşu iki ilin türkülerini çalıp söylediği için  söylediği türküleri kendinin kabul ediyor.

Elazığ - Diyarbakır Yöresi 

Karpuz getir yiyeyim
Aç odanı gireyim
Uyan uyan sar beni
Yar olduğun bileyim


Karpuzlar yenmez oldu
Sıcaktan benzim soldu
Bir yar sevdim o dahi
Gittide gelmez oldu

Karpuzun al dilimi
Nettin benim yarimi
Gülümü koklayanlar
Göze alsın ölümü

Karşıda elmalıklar
Suda oynar balıklar
Ne böyle sevda ola
Ne böyle ayrılıklar


Karşıdan görünürsün
Çarşafa bürünürsün
İpek çarşaf içinde
Ne güzel görünürsün

Karpuz kestim sulandı
Yedim başım dolandı
Kırılası kollarım
İnce bele dolandı


Karşıdan görünürsün
Çarşafa bürünürsün
İpek çarşaf içinde
Ne güzel görünürsün

14 Nisan 2014 Pazartesi

İNTERNET VARKEN KAYIT KUYUT İÇİN ÜNİVERSİTELER ÖĞRENCİLERİ OKULA NEDEN GETİRİYOR


                           

                            ÜNİVERSİTELER  DE  DEMOKRASİ  İLE  YÖNETİLMELİ
   
     
          İNTERNET artık hayatın her safhasında  var.Öyle ki,  Nineler, dedeler,dağdaki çoban internet kullanıyor.2-3 yaşındaki çocuklar anne- babalarının cep telefonlarını kaptığı gibi internete girip,oyunlar oynayıp, çocuk filmleri  seyrediyorlar.  İnternetten satışlar yapılıyor,çaycı, simitçi, boya - badanacı sanal ortamda işlerini yürütüyor.

        Üniversitelerin de interneti en önce ve en iyi şekilde kullanması gerekmez mi ? Elbette ki bilişim teknolojilerini kullanmada üniversitelerin öncü olmaları gerekir. Hatta onu geliştirerek, öncelikle kendi kurumlarının iş ve işlemlerinde hayata geçirerek,uygulayarak..Olması gereken, beklenen bu.

        Gel gör ki, bir çok üniversitemizde  kayıt yenileme,ders ve hoca seçimi gibi bir çok iş ve işlem halen eski usul  yürütülüyor.Öğrencilerin bir sürü derdi problemi var. Ama üniversite yönetimlerini pek de ilgilendirmiyor.

        Zira  seçimle gelenlerin , atama ile gelenlere göre imkânları,kaynakları sonuna kadar ve hatta yeni kaynaklar üreterek  kullanabildiklerini; mazarete sığınmayıp  çözüm üretebildiklerini görüyoruz.

        Üniversitelerin, mevcut yönetim şekliyle  " kaplumbağa "  yavaşlığından kurtulması pek mümkün görünmüyor.Başbakanın ifadesiyle " önüne katılacak üç koyunu otlatıp salimen geri getiremeyecek kişilerin " biraz ideolojik,biraz ahbap - çavuş  vs. usulüyle  tayin edilen  yöneticiler eliyle yürütülen Üniversitelerimizin gelişimi de anca bu kadar olur.

        Demokrasimiz bir sürü eksik ve aksaklıklarına rağmen geldiğimiz, güzergâha baktığımızda küçümsenemeyecek bir yol katedildiğini görüyoruz. Ancak koyulduğumuz bu güzergâhta yeni yeni açılımlarla her sahada,sektörde, çeşitli idari alanlarda  demokrasi kültürünü yaygınlaştırıp geliştirecek uygulamalara zemin hazırlayacak düzenlemeleri de hızla yapmamız gerekiyor.

        Bu meyanda Üniversitelerimizin yönetiminde de daha ileri bir demokrasiye geçmenin artık zamanı gelmiştir. Üniversitenin yönetimine; buna kafa yormuş,bu işe gönül vermiş   olanlar     talip olacaktır.Adaylar, ekipleriyle,  somut projeleriyle ortaya çıkıp yarışacaklar.Kendilerini ve projelerini  çoğunluğa anlatabilenler, demokratik yoldan yönetime gelmiş olacaktır.

        Demokratik yoldan yönetime gelenlerin icraatları da demokratik yoldan denetleneceği için;güvenini yitiren, çekilmek zorunda kalacaktır. Ancak her halukârda demokrasinin sunduğu imkânlar her yönüyle Üniversitelerin gelişimini hızlandırarak eğitimde ve bilimde konumunu çok daha yukarılara taşıyacaktır.


 
         
       
       

          ,

5 Nisan 2014 Cumartesi

BEŞİKTA'ŞA BİR EVLENDİRME DAİRESİ LAZIM


             

02 Haziran '10

Kategori
Güncel
Okunma Sayısı
2487

Beşiktaş Belediyesi - 2 Beşiktaş Pazarı

Beşiktaş Belediyesi - 2  Beşiktaş Pazarı
Beşiktaş Cumartesi Pazarı


Beşiktaş nikah dairesinin olduğu "meydan" İstanbul'un en çirkin meydanı. Altı süpermarket olan bir nikah dairesi ve binbir paçavra ile çevrelenmiş pazar yeri.... Görülesi bir yer , aşağıda betimlemeye çalışacağım. Önce süpermarket konusu:
Bu süpermarket zinciriyle belediyenin ne alakası var bilemiyorum. Belediye binasının da altı (herhaldedünyada ilktir) süpermarket, nikah dairesinin de. Nikah dairesinin Ve de onun yapışık kardeşi marketin civarı devasa otopark.Bir yere arabalar hem de bu kadar çok kondu mu estetik falan kalmıyor. Görüntü çirkin oluyor. Yap yerin altını otopark. üstüne çim çiçek ağaç dik, millet otursun, nefes alsın, yazın serinlesin, yok. Bizde park anlayışı yok. Bu konuda yazdığım ilk blogum yazılarım içinde en çok okunmuş olanı... Levent çarşıya yaptıları sözüm ona park. Betondan oluşuyor. Tabii nedeni sonra anlaşıldı, çevresi otopark alanı oldu. Banka oturuyorsun arabanın teki geliyor sana yapışıyor. Orta kısımda güvercinler. İyi hoş da pislik ve kokudan geçilmiyor. Park olmayan bu park da yakında otopark olacaktır eminim.
Gelelim en çirkin meydan ünvanını verdiğim Cumartesi pazarının olduğu yere... Zemin kat sebze meyve için... Birinci kat, varoşlarda görmeye alıştığımız en üst katı demir filizleriyle bir kat daha çıkılması beklenen binalar gibi... Beton/demir direkler... Pazarın kurulmadığı günlerde de içler acısı bir estetik dışılık tam bir görsel kirlilik. Ama hele bir de pazar kurulduğu zaman!!! O direklere artık güneşten korunmak için mi mallarını asmak için mi nedir pazarcılar binbir çeşit, kirli, eski pejmürde çarşaf ve branda tarzı şeyleri geriyorlar..... Her geçişimde bu çirkinliğe ne kadar bakmak istemesem de durup bakıyorum. Olamaz böyle Hint filmlerindeki gibi bir görüntü.... Cep telefonuyla ne kadar çekilebiliyorsa geçende öyle çektim, bu yazının yanında resmi görüyorsunuz... Gene de tam olarak anlamak için gidip görmek gerek bu eseri!
İsmail Ünal, lütfen hafta içi de Cumartesi günü de bir gidin oraya, o meydanın görüntüsü, İstanbul'un göbeğinde bu kadar köklü bir ilçenin o meydanının hali size güzel geliyorsa PES diyeceğim.... PES. Okumuş etmiş insanlarda, insan biraz estetik bekliyor.... Belki bunu CHP'ye de yazmalıyım....
Biraz gayretle güzel hatta şirin yapılabilir. Avrupa'daki pazarlar gibi turistlerin de ilgisini çekecek, onların da gidebileceği, çok ilginç bulup bir sürü şey alabilecekleri bir yer haline getirilebilir. Mallar kaliteli, çeşitli, ucuz... Bu önerinizi de yapamıyorsunuz... Neden? Çünkü Web sitesi garip....
...

              yorum :

                 Mevlüt Gül

           Şikâyetinizde haklısınız.Beşiktaş Belediyesi Güzelim Ihlamur'u kendine benzetti.Hiç el sürmeseler böylesine çirkin olmazdı. Belki  1980 öncesini bilemeyebilirsiniz.  Ülkenin her bakımdan yoksul ve yetersiz  olduğu o dönemlerde İstanbul'un her yeri gibi  Ihlamur çevresi de  harap bir haldeydi. Ancak  İhlamur ve çevresi, bir el değdiğinde , gönüllere ferahlık verecek güzellik ve umut potansiyelini bünyesinde saklıyordu.
          Nitekim Özal'lı yılların hemen başında Kasırlar ve çevresi bir çırpıda açılmış gonca güller gibi ortaya çıkıvermişti.
         Ancak son 10 yılı aşkın süredir aynı anlayışın elinde ve yönetiminde bulunan Beşiktaş Belediyesi, İlçenin mevcut güzelliklerini ortaya çıkarmak şöyle dursun; bahsettiğiniz çirkinlikleri daha da artırıp, ihyasını da zora sokan garabet uygulamalarını yaptı.
         Şimdi Başkan değişti. Ama anlayış değişmedi. Yeni Başkan  kendi Başarılı belediyelerini örnek alcağını söylüyordu.Herhalde bu Komşu belediye Şişli olmalı. Şişli'de Sarıgül 15 senede acaba bir yere bir fidan dikmiş mi ?.. Köy yolları bile Şişli Sokaklarından daha düzgün.
        Velhasıl  güzelim  Beşiktaş'ı  bu dönem de  " Varoş Makyajcılarının  elinden çıkmış , yüzü- gözü palyaço gibi boyanmış  Gelin misali "  İhlamur' Evlendirme Dairesinin çevresinde  de görmeye sabredeceğiz.

        Ey yeni Başkan,bari Beşiktaş'a  şöyle geniş, ferah, davetlilerin tebriklerini kabul edebilecekleri,misafirlerine hiç değilse ayaküstü  birşeyler ikram edebilecekleri mekanları bünyesinde bulunduran; giriş-çıkışı kolay otoparkı olan  bir güzel Evlendirme Dairesi yap .Gerçi  Sen hiç bir şey yapmasan da,  her tarafı çer- çöp içinde bıraksan da ,Beşiktaşlının gıkı çıkmaz.

                                                                                                                            

1 Nisan 2014 Salı

YÖNETMELİK, 65 YAŞ VE ÜZERİ KİŞİLERİN TOPLU TAŞIMA HİZMETLERİNDEN ÜCRETSİZ YARARLANACAĞINI YAZIYOR




    İSTANBUL BELEDİYESİ  65 YAŞ ÜSTÜ YOLCULARI ÜCRETSİZ TAŞITIYOR 65       YAŞINDAKİLERİ YARARLANDIRMIYOR
    
             
             
        60 yaş ve üstü kişilerin ücretsiz veya indirimli yolculuk yapabilmelerine imkan sağlayan YÖNETMELİk ,  4 Mart 2014  tarihli  Resmî Gazetede yayımlandı.  Belediyeler ve ilgili kuruluşlar, Yönetmeliğin  yayımı tarihinden itibaren indirimli veya ücretsiz taşıma uygulamasına başladılar.

        Bu konuda İETT  internet sitesinde şu bilgilere yer verilmiş :

                                              ****
          65 Yaş ve Üstü Yolcularımıza Toplu Taşıma Artık Ücretsiz!
65 yaşını doldurmuş yolcularımız toplu taşıma araçlarını ücretsiz olarak kullanabilirler. Ücretsiz yolculuk için, yolculuk sırasında nüfus cüzdanının gösterilmesi yeterlidir.
Uygulamanın geçerli olduğu toplu taşıma otoriteleri şöyledir;
1. İETT Otobüsleri
2. TCDD Hatları
3. İstanbul Ulaşım Hatları
4. İstanbul Otobüs AŞ Hatları
5. Özel Halk Otobüsleri Hatları
6. Dentur Hatları
7. İstanbul Şehir Hatları
8. Turyol Hatları
9. Mavi Tur 
                                              ****

       Yönetmeliğin ilgili maddesi aynen şöyle :
       

                " MADDE 5 – (1) Türk vatandaşı olan altmış beş yaş ve üzeri kişiler, demiryolları ve denizyollarının şehiriçihatları ile belediyelere, belediyeler tarafından kurulan şirketlere, birlik, müessese ve işletmelere veya belediyeler tarafından yetki verilen özel şahıs ya da şirketlere ait şehir içi toplu taşıma hizmetlerinden ücretsiz olarak yararlanır.
(2) Türk vatandaşı olan altmış beş yaş ve üzeri kişiler, demiryolları ve denizyollarının şehirlerarası hatlarından %50 indirimli olarak yararlanır.
(3) Toplu taşıma araçlarının ait olduğu kurum ve kuruluşlar, belediyeler, belediyeler tarafından kurulan şirketler, birlikler, müessese ve işletmeler, altmış yaş ile altmış beş yaş arasında bulunan kişilerin toplu taşıma araçlarından ücretsiz veya indirimli olarak yararlanmasını sağlayabilir. "

Madde metninde yer alan " 65 yaş ve üzeri kişiler "  ibaresi veya teriminin  ne anlama geldiği yolunda Yönetmelikte bir tanımlama yapılmamış; yani  ne anlama geldiği açıklanmamış.

65 yaş üzeri kişiler bakımından bir tereddüt yok. Ancak, "  65 yaş"  ibaresinden ne anlamak gerektiğinde değişik düşünüşler var.

Şimdi buna bir- iki örnek verelim :

Örnek :  1

01.05.1949  tarihinde doğan kişinin yaşını bulmak için, bugünki tarihten  doğum tarihini çıkarırsak ;(02.04.2014 ) - ( 01.05.1949 ) = 01.11.64  bulmuş oluruz. Yani bu kişi 64 yaşını doldurmuş,65 yaşından 11 ay ve bir gün almıştır. 65  yaşını  sürmekte olan bu şahsın Yönetmeliğe göre " ücretsiz taşıma " dan yararlanabilecek mi ?   İETT ,  65 yaşını doldurmayan bu şahsın ücretsiz seyahat hakkının olmadığını;  ancak , indirimli haktan yararlanabileceğini söylüyor.

Örnek :  2

01.02.1950 tarihinde doğmuş olan kişi de 02.04.2014 tarihi itibariyle ; ( 02.04. 2014 ) - ( 01.02.1950 ) = 01.02.64 . 
olmaktadır. Yani bu kişi de 64 yaşını doldurmuş, 65 yaşından da iki ay ve bir gün almış.Demek oluyor ki; bu kişi de 65 yaşın içinde.Ancak ücretsiz taşıma hizmetinden yararlandırılmıyor.

  ( örnek: 1 )  ve  ( örnek: 2 )  deki  kişiler,  65 yaşında kabul ediliyorlarsa;   Yönetmeliğin 5 inci maddesinin (1) ve (2 ) nci fıkralarından yararlanmaları gerekir. ?

,  
Sonuç olarak,   Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı  " altmış beş yaş ve üzeri kişiler "  ibaresine açıklık getirerek tereddütleri giderilmelidir.


 Ankara Belediyesinin 60 yaşını doldurmuş olanları  (belli saatler dışında) ücretsiz taşıdığı notunu da düşmüş olalım.